Bir arkadaşın, yoldaşın, bir dostun ardından yazı yazmak oldukça zor iş. Fehmi Demir’i ölümünden sonra anlatmak daha da zor. Ömrünün büyük bir bölümü, taviz vermeden, aktif siyasi mücadeleyle geçmiş bir yaşam. Anlatmak gerçekten zor benim için. 02.01.1957 yılında Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Yeniceoba nahiyesinde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. 6 kardeşin en büyüğüdür. İlk tahsilini Yeniceoba’da, ortaokul ve liseyi Cihanbeyli’de okur. Siyasete daha lise yıllarında ilgi gösterir. Yüksek öğrenimini, Eskişehir Ticari İlimler Akademisinde bitirir. Öğrencilik yılları siyasete ısındığı yıllardır. Bu yıllarda mücadeleye başlayarak, Özgürlük Yolu grubu içinde, Kürt özgürlük hareketine omuz verir. Evlenir, üç çocuğu olur. 1990 larda legal partilerde de yerini alır. HEP.‘in kurucuları arasına girer. Sonra DEP’in de kurucuları arasındadır. Kesintisiz mücadeleden asla vazgeçmez. DDP., DBP. partilerinde kurucu, genel sekreter görevlerini üstlenir. 2002 yılından bu yana HAK– PAR’ın kuruluşundan, genel sekreterlikten, son kurultayda da genel başkakanlığa seçilerek mücadeleye devam eder.
Bu defa tarih 25.10.2015 yine Kürt halkı için acı bir gün. Fehmi Demir’i tanıyanlar bilir, hedefine en hızlı bir şekilde ulaşmak isterdi. Bu defa yine Adana’da bir parti toplantısına ulaşmak için tek başına bir otomobille yola koyulmuştur. Toplantı başlamadan, arkadaşlarına yerini bildirir, “Pozantı’dayım geliyorum” der. Arkadaşları onu usulca beklerler. Gelmesi gecikince, telaşa düşerler. Ne yazık ki Pozantı yolunda trafik kazası geçirdiğini, devlet hastanesine kaldırıldığını öğrenirler. Artık çabalar boşunadır. Fehmi Demir, aramızdan ayrılmıştır. Çocuklarını, sevdiklerini, yoldaşlarını, ezilen halkını, geride bırakarak. Kardeşi Yılmaz Demir’in yanına gider.
Fehmi Demir’in ölümü, 19 Aralık 1983 yılında Diyarbakır zindanlarında, faşist insanlık dışı uygulamaları protesto ettiği sırada, kardeşi Yılmaz Demir’in hayatını kaybetmesinden sonra, Demir ailesinin ve halkımızın yaşadığı başka bir büyük acıydı. onlar mücadeleleriyle halka mal olmuşlardı. Mücadeleciydiler, yiğittiler. En önemlisi halkının yanındaydılar.
İkisini de 1970 lerde tanıdım. Yılmaz’ın kısa süren ömrü, onurlu mücadelesi her zaman saygıyla hatırlanacaktır. Fehmi Demir’in de dişiyle, tırnağıyla 40 yılı aşkındır kesintisiz süren haklı siyasal mücadelesini, 25 Ekim 2015 gününe kadar onurla getirdiğine, Biz arkadaşları şahidiz. Hiçbir zorluktan yılmadı, yorulmadı, taviz vermedi.
Orta Anadolu Kürtleri, onları daha lise yıllarında demokratik mücadeleleriyle tanıdı, yakında kaybettiklerimiz; sevgili ALİ ÇETİNKAYA, MUSTAFA TAŞÇI, aynı jenarasyondan sayılırız. Onların da erkenölümüyaraladıhepimizi,anıları mücadelemizde yaşayacaktır. CYKD, HALK EVLERİ, DHKD örgütlülüklerinde yer aldılar. Önce, Konya, Cihanbeyli, Kulu, Yunak, Eskişehir’de gençlik örgütlemeleriyle öne çıktılar. Daha sonra siyasal mücadeleyeözgürlükyolu(PSK)ile devamettiler. Yılmaz’ınacıveerken ölümü, Fehmi Demir’i derinden yaraladı. Bir yandan da onun mücadelede azmini, inancını biledi. Fehmi Demir, demokrasiye ve eşitliğe olan inancını hep korudu, mücadelesini ısrarla sürdürdü. Kürt halkının özgürlüğü onun için her şeyden önce gelirdi. Yerini doldurmak kolay olmayacak cesur bir dava insanıydı. 1980 askeri faşist darbesinden sonra da sürdürülen, demokrasi ve özgürlük mücadelesi örgütlemelerinde de cesaretle yer aldı. Önce HEP, daha sonra DEP, sonra DDP, DBP, HAK– PAR da ve daha bir çok alandadevametti.
Pozantı’dan, Ankara’ya getirilen naaşı, önce genel başkanı olduğu, Hak– Par binası önüne getirildi, yüzlerce Kürt aydını, yurtsever, sosyalist, siyasetçi, ala rengine sarılı cenazesi önünde saygı duruşunda bulundu. Her görüşten, her gruptan insanlar, Güney Kürdistan’dan, Diyarbakır’dan,Van’dan,Avrupa’dan, herkes Mihatpaşa Caddesindeydi. Mücadele arkadaşları, siyasetçiler, Sn. Kemal Burkay, Mesut Tek, Selahattin Demirtaş, partili arkadaşları olmak üzere birer kısa açıklama yaptılar. Sonra Yeniceoba’nın yolunu tuttuk. Önce Kulu makasına, sonra; Kulu, Ömeranlı, Acı Kuyu ve Yeniceoba yol ayırımına geldik. Tüm sevenleri, yoldaşları, hemşehrileri, siyasetçiler, yazarlar, şairler Yeniceoba’ya akın etmişlerdi. Yol boyunca, tanıdıkları tarafından, yaylalarda geçen çocukluğu, ele avuca sığmayan gençliği hatırlandı, Konuşuldu. Yeniceoba’da ağıtlar yükseldi.
Fehmi Demir, doğduğu, büyüdüğü kasabasının mezarlığında, kardeşi Yılmaz Demir’in yanına defnedildi. Yaşlı, acılı annesi, kardeşleri, çocukları, eşi başta olmak üzere, tüm sevenlerinin, Kürt halkının acısını tekrar paylaşıyorum. Yılmaz’ın yanına defnettiğimiz onun bedeniydi. İkisinin de uğruna ölüme gittiği idealleri şüphesiz yaşayacaktır, yaşatılacaktır. Ruhları şad olsun. Sevgiyle, saygıyla dostlukla, inançla yad ediyorum.
H. Hasan Tuzcu